Başından
sahici bir aşk geçmiş bir adamın yeniden aşık olabilme ihtimali nedir ? Peki
bunu kısa bir sürede yapabilme ihtimali nedir ?
Büyük
konuşmamak lazım, oluyor...
Seni tanıdığımda "aklımda biri var, acısını hala atamadım" dediğimi çok net hatırlıyorum. Senin de bana "Bir adam yapılan bu kadar şeyi, bu kadar sözü nasıl sineye çeker de hala kötü konuşmaz" dediğini. "Gücüm yok" dediğimi hatırlıyorum, senin de bana "niyetim yok" dediğini. Ve birbirimize verdiğimiz 5 yıllık kalkınma planı sözlerini...
Bir yılı geride bıraktığımız şu günlerde ardıma baktığımda; bir insanın hayatı bir yılda, evet sadece bir yılda bu kadar mı değişir, hayatındaki herşeyi, herkesi bir kalemde silebilecek kadar gözü kara hale nasıl gelebilir, kör kütük nasıl aşık olabilir, O'nun kokusunu almadan nasıl uyuyamaz hale gelebilir, saçlarına dokunamadan geçen her bir Allah'ın günü nasıl ızdırap verebilir anlamakta güçlük çekiyorum...
Çok alıştığım doğru, ama takıntı yapmadım, hatta hiçbir zaman ille de O olmalı demedim. Dolayısıyla saplantı değil. Ama ihtiyaç hissettim, hem de tanıdığım ilk günden beri. Birine "sana ihtiyacım var" diyebildiğin gün kalbini rehin etmişsindir zaten. Ben bu kalbi sana rehnedeli çok oldu, iyi de oldu...
Bu kör
kütük bir aşk ya. Basbaya aşk...
Günün her anında O'nun aklına düşmesi, baktığın her yüzde O'nu görme çabası, işittiğin her seste O'nu arayış ve sana hiç kimsenin asla O'nun gibi "Hakan" diyemeyeceğini bilmek, hiçbir titrek sesin asla O'nun titreyen sesindeki pişmanlık duygusunu sana hissettirememesi, kurduğun her hayalde O'na yer vermek ve geleceğini planlarken O'nsuz bir karenin olmadığını fark etmek, normalde koku almayan iç kemiği yamuk burnunun sadece O'nun kokusunu alması ve bu kokunun bu dünyada en anlamlı koku olduğunu bilmek, gördüğün her elin asla O'nun ellerine su dökemeyeceğini fark etmek...
Daha uzar gider bu liste de gerek yok sanırım...
Hani tanıştığımızda bana "bayıldım yüreğine" demiştin ya. Ne iyi etmişsin...
Bir insanla fiziken karşılaşmadan önce yüreğini, kalbini tanımak daha güzel değil mi? Daha sağlam bir temel değil mi? Fiziksel etkileşimden daha çok ruhen etkileşim benim için çok çok ama çok önemli. Sen benim ruhumsun, yıllardır aradığım ruhumsun...
Dışarıda el ele dolaşan, banklarda, cafelerde koklaşan çiftlere dönüp bir bak...
Herkes
çok mu yakışıyor birbirine?
Herkesin gördüğü kendine güzeldir. Ve herkesin sevdiği "en güzeli" dir. Ben seni gördüm, ben seni seviyorum...
Hem de
çok seviyorum...
Annem
gibi, babam gibi seviyorum...
Hakan
gibi seviyorum seni...
Seni çok seviyorum...
Umarım sonu da güzel olur. Biraz zaman...
"İnsanları arabanın camına vuran yağmur damlalarına
benzetiyorum ben, bazen bir damla aşağı doğru kayıyor ve bir diğerine
karışıyor, daha hızlı ilerliyorlar. Ben de sana karıştım aşkım, artık daha
güçlüsün..."
-İncir
Reçeli-